Asteroid Bennu’dan alınacak örnekler kozmik dünyaya bakış açımızı tamamen değiştirecek. NASA bu kutuyu açabilirse. Hepimiz bir kavanozun kutusunu açarken zorluk yaşadık. NASA şu anda benzer bir durum yaşıyor. NASA’nın OSIRIS-REx göreviyle Asteroid Bennu’dan örnek örnekleri incelemek için üstesinden gelmesi gereken bir zorluk var. Detaylar burada…
NASA, Asteroid Bennu’nun modüllerini incelemek için kutuyu açmaya çalışıyor!
NASA, Dünya’dan 200 milyon mil uzaktaki bir asteroide 1,16 milyar dolarlık bir görev gönderdi. Daha sonra ufalanan uzay kaya parçalarını alıp mütevazı yaşanabilir dünyamıza geri getirmeyi başardı. Şimdi Bennu Asteroid’in kutusunu açmanın zamanı geldi. Ancak bu hiç de kolay değil.
Özellikle TAGSAM’daki (Dokun ve Git Numune Toplama Mekanizması) iki bağlantı parçası mevcut aletlere boyun eğmeyi reddediyor. Dolayısıyla açılamaz. Kutuya ve içeriğine zarar vermek istemezler. Bu yüzden konuya çok dikkatli yaklaşıyorlar.
NASA müjdeyi verdi: Kasım ayında gökyüzü görsel şölenlere ev sahipliği yapacak!
Bilim insanları, Asteroid Bennu’dan alınan örneklerin Güneş Sistemi’nin oluşumu ve yaşamın kökeni hakkında ipuçları içerebileceğini umuyor. Bu nedenle numuneleri bir an önce incelemek için sabırsızlanıyorlar. Şans eseri, numune kutusunun dışı bol miktarda asteroit malzemesiyle kaplıdır. Bu, bazı bilim dallarında çalışmaların çoktan başladığı anlamına geliyor. Geçen ay düzenlenen bir basın toplantısında OSIRIS-REx örnek analisti Daniel Glavin, asteroit parçalarını “bir astrobiyoloğun rüyası” olarak tanımladı.
Alman Havacılık ve Uzay Merkezi’nden astrobiyolog Jean-Pierre de Vera, “OSIRIS-REx örnekleri, suyun ilkel Dünya’ya kuyruklu yıldızlar aracılığıyla ulaştırıldığını iddia ediyor. Aynı zamanda bu araştırma, bu durumun asteroitler tarafından da sağlanıp sağlanamayacağını öğrenmemize yardımcı olacak” dedi. Ayrıca, “Kayaların Dünya’ya taşınarak yaşamın ilk yapı taşı olma ihtimaline yönelik araştırmalar halen devam ediyor.” ifadesine yer verildi.
Dünya’da göktaşları bulunduğunda bilim adamlarına güneş sisteminin kökenlerini araştırma fırsatı sunuyorlar. Böylece güneş sistemimizin nasıl oluştuğuna dair ipuçları yakalıyorlar. Aynı zamanda Dünya gibi levha tektoniği açısından zengin, okyanuslarla kaplı ve canlılarla dolu bir gezegenin nasıl oluştuğuna dair de bir pencere sunuyor.
Ama bir problem var. Dünyaya düşen meteorlar atmosferi kirletiyor. Bu da araştırmayı zorlaştırıyor. Bu yeni görev bize bu bilgiyi doğrudan bir asteroitten getirdi. Bu sayede araştırma sonuçları daha sağlıklı olacaktır.
